Vay be! Bir gün 48 saat olsa neler yapmazdım. Yetmiyor arkadaş 24 saat, yetmiyor artık! Hangi birini yapacağım yahu. İş mi, kurs mu, okul mu, sosyal hayat mı? Yoksa hiç biri mi. Oturup plan yapıyorum ilk bi kaç iyi güzel gidiyor sonra farkına varmadan plandan çıktığımı fark ediyorum. Ne biçim adamım ben ya : )
Kafamda güzel şeyler var ama uygulamaya koyamıyorum zaman olayı yüzünden. Birileri bana fikir verebilir mi? Sorun bende mi yoksa hayatta mı? Bugün uzun yazmaya hiç halim yok. Bundan sonra kısa kısa yazılar gireceğim bloğa. Google amca uyardı öldün mü kaldın mı ilyas diye : )
Aranızda halen Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi (The Curious Case of Benjamin Button) ve oscara doymayan Milyoner (Slumdog Millionaire) izlemeyen var mı? Ben izlemedim daha diyeniniz varsa gidin izleyin. Mutlaka size de bir çok şey katacaktır. Mahsun Kırmızıgül’ün güneşi gördüm filmide ağızlarda çok dolaşmaya başladı. Daha ilk filmini izlemedim. Ne yapayım sevmiyorum bu tarz filmleri. Ama izlemek lazım aslında. Herneyse neden en dip not sinema ile alakalı oldu anlamadım ama bu sefer böyle olsun bakalım.
Üstte ki resmi neden koyduysam artık : )