Herkeste bir telaş, bir koşuşturma. Herkes birşeylerin peşinde sürükleniyor. Toplum yıpranmış, şehir eski tadında değil. İnsanlar değişti. Düşünceler değişti. Ne oluyor bize anlamıyorum.
Otobüse bindiğimde insanların yüzünde yaşama sevinci kalmadığını gördükçe üzülüyorum. Herkes bıkmış gibi hayattan ya da ben öyle görmek istediğim için mi bu anlamı çıkartıyorum her seferinde. Birbirimize karşı ilişkilerimizde çok soğuğuz. Sürekli bir tedirginlik içinde her an birşey olacakmış gibi diken üzerindeyiz. Herkes bize yabancı gibi.
Bizleri bu hale getiren, vurdum duymaz, umursamız davranışlarımızın altında yatan sebep nedir kimbilir. Belkide içimizde bastırdığımız gerçek kimliğimizi göstermediğimiz duygular mı harekete geçiyor yavaş yavaş. Toplum olarak bir değişim içinde olmamız birbirimizden çabuk etkilenmemizde önemli rol oynuyor olması mı bunların nedeni yoksa.
Anlayamıyorum artık. Çözemiyorum birçok şeyi. Ya ben çok fazla düşünüyorum ya da diğer insanlar çok az düşünüyor. Tedirginim bu sıralar. Hayattan beklentilerim fazla ama dışarda ki insanlar beni korkutuyor.
Dostum bu kadar karamsar olma bence her zaman bir umut vardır. Ayrıca insanları bu duruma düşüren zihniyet yönetim rezildir.
İnsanların üzerinde daha doğrusu toplumumuzda dediğin gibi bir rahatsızlık var. Zengini de aynı durum içerisinde fakiride.. Mutsuzluk var kimse artık eskisi gibi küçük şeylerden mutlu olmuyor tatminsiz yaşıyoruz. Sosyal hayatta kendine, ailesine, devletine güvensiz insanların sayısı gitgide artıyor gibi..
Yarının umutsuzluğunu yaşıyoruz şimdiden..
Bu gidiş pek iyiye değil..?
Aramızda rüya görenler var